8 Şubat 2013 Cuma

çekimler çekimler!

Bütün yakın arkadaşlarım bilir, ezelden bir oyunculuk sevdam var benim. Yani hiç deneyimim yok ama bir motivasyon kaynağı bulsam başlıcam oyunculuk kursları, denemeler falan. Bugün o gazı aldım sanırım, en kısa zamanda bir oyunculuk kursuna yazılacağım. 
Bir markanın ( hepimizin bildiği müstesna bir içecek markası) bugün reklam filmi için deneme çekimleri vardı. Daha önce kayıt olduğum bir ajanstan mail geldi. 7/8 Şubat tarihlerinde falanca markanın reklam çekimi seçmeleri için randevunuz var diye. Ayyy bir heyecan yaptım ki hayatta heyecanlanmam böyle konularda. 
Tamam dedim gidiyorum bu sefer :)) Daha önce bir kaç sefer aramışlardı, içime sinmemişti. Neyse zaten geceden başladı kafamda sorular, hayaller, ne yaptıracaklar, yapabilecek miyim diye. Böyle böyle zar zor uyumuşum. Sağolsun oğlum da gece hiç uyanmadı güzel bir uyku çektim. Sonra bir baktım sabah olmuş. 
Gülsüm geldi, dedim bugün temizlik yok Beren var senin için :) Kahvaltı, oyun hepsini Gülsüm'e bırakıp hemen kuaföre gittim, zaten iki tutam saçım var ama illa fön çektirmek lazım adettendir. Ayy bir dert aldı beni ne giyeceğim diye. Adamlar iyi mimik yapabilen diyor ben düşmüşüm kıyafet derdine. Neyse öyle böyle giydik birşeyler koştur koştur gittim ajansa. Allahtan ilk gidenlerdendim de kimse yoktu benden önce. 
İlk önce elime senaryoyu tutuşturdular. İçinde şaşkınlık var, mutluluk var, dalgınlık var, var oğlu var. Dedim İrem kızım yaparsın sen bunu da. Gittim hemen tuvalete, aynaya bakıyorum mimikleri yapıyorum ama hem deliyim hem eğleniyorum. Neyse kendi kendime ayna karşısında geçen birkaç dakika sonrasında çıktım tuvaletten. İçeride neyle karşılaşacağımı da bilmiyorum ki, kaç kişi var, ne yapacağız oooo bir sürü boşluk. Bir de çalışanlardan biri ben çıktıktan 5 dakika sonra tuvalete girdi, bağıra bağıra çıktı " offff kim girdi bu tuvalete yaaa diye", uzattım kafamı " ben girdim demin ama sorun nedir" diye. Meğerse klozeti kullanan birine küfür ediyormuş, dedim o ben değilim. Delirdim kendim kendime sadece içeride biraz. Neyse iki dakika önceki gerginlik kahkahalara bıraktı yerini, rahatladım ben de. 
Ve o an geldi. Bir kız çıktı odadan hazırsanız buyrun diye. Girdim başka kimse yok. Süper! Kız kısaca ne yapacağız ondan bahsetti, o an hatırladım ki biz de reklam çekimlerinde cast için bunu hep yaptırıyorduk zaten. Neye bu kadar heyecan yaptıysam. Neyse kapı kapandı benim içimdeki heyecan da kapının arkasında kaldı.İlk önce bir fotoğraf çekildi. Sonra bir tanıtım videosu. " İrem Alabacak, 1982 doğumluyum, 1.65 boyunda,49 kilo bir kişiyim. Daha önce bir reklam tecrübem olmadı." Sonra, üzül dediler, üzüldüm. Mutlu ol dediler, mutlu oldum. Kızgın ol dediler, kızdım. Dalgın ol dediler, dalgın oldum.Oldum mu bence oldum :)
Sonrası malum, döncem ben sana...
Aman bu da böyle bir anı oldu işte. Ama motivasyon sağladı mı bence sağladı. İlerde ünlü biri olursam kalsın bu ilk anım :) 
Dipnot: Yaşımı sorduklarında 31 dedim ya, kendimi yaşını başını almış hala figüranlık sıralarında bekleyen teyzeler gibi hissettim. Ne yapayım benim ruhum genç! Bu da böyle bir yazı oldu işte!!

4 yorum:

  1. hahahahha, figüranlık peşinde :) Yaw İroş belli mi olur, belki hakaten ünlü olursun. Bebek dergileri seninle röportaj yapar, İşte 'ünlü oyuncu İrem A.'nın çocuğuyla 1 günü' falan diye. Sonra dışarı çıktığımızda senden imza almaya glirler, arkalarından söylenirsin, 'amaannn 2 dk. rahat oturtmadılar' diye, vs. vs. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaw benim derdim ünlü olmak değil tabi ki de, ne bileyim çok seviyorum roller falan olsa :) Neyse canım dedim ya, bu da böyle bir anı işte...Belki ben de Ebru Şallı gibi BEREN erkek ismidir arkadaş moduma girerim :)) Erkek Beren'lerin sesi olurum hahah

      Sil
  2. :)) ünlü olduğunda bizi unutmazsın değil mi??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten arayan soran yok, olmıcak bu iş :) gerçi reklamı da Eyüpler çekiyormuş ama ;)) memedali bey bi yardım desem olur mu ki

      Sil