24 Şubat 2013 Pazar

Bu da benim BABAM!

Her kız çocuğu için babası çok önemlidir diye klasik bir giriş yapasım geldi ama vazgeçtim şu dakika...Desem de "babalar özeldir!"  Benim babamla hep çok ilginç bir ilişkim oldu, mesela ben babamın hangi huyundan nefret ediyorsam hepsi bende de var, o yüzden çılgın diye nitelendirebileceğim özel bir ilişkimiz var bizim babamla aramızda. "Anne olunca..." yazımda anlattığım gibi zor bir ilk gençlikti benimkisi, zor dediysem ben acılar çocuğu değildim tabi, aksine bana güzeldi her şey ama, bir de babama sormak lazım tabi o günleri..Benim açımdan babam hep annemden kaçtığım zamanlarda sığındığım bir liman oldu. Böyle deyince annemi de cadı gibi göstermiyim. Annem bir tane!!Ama işte günah keçisi naaparsın, kötü kadın şerafettin anne! Çok küçüktüm, hatırladığıma göre herhalde 4-5 yaşlarındaydım, annem yatma vakti geldi derdi koşardım babamın arkasına, yatırmasın beni annem, bir yardım et memedali bey diye. Ortaokul zamanı geldi, izin alacağım anneme soruyorum HAYIR diyor ama benim bitmek bilmez ısrarlarım sonunda konu, ben izin vermiyorum babana sor o zamana geliyor, tabi ki de koparıyorum babamdan izini..Yani hem çok iyi hem de çok uzak aslında..Çok seviyor beni biliyorum, ama hiç belli etmiyor bir yandan da. Öyle bir zaman geldi ki koptuk biz babamla, küstü bana. Ben olsam ağzımı burnumu kırardım, ama o daha kötüsünü yaptı küstü bana. Küstüğünü de çok belli etmeden küstü işin kötüsü. Ayy ne zor bir dönemdi benim için. Benim en kıymetlim babam, beni kırmamak için uzaklaştı benden. Ben de az değildim hani, ne yardan (babam ve annem), ne serden (gezmeler,tozmalar). İkisi birden olmuyormuş,  ama şimdi düşünüyorum da en güzelini yapmış bir tanem babam..Hem yanımda olduğunu uzaktan hissettirip, hem de yaşadığım deli dolu hayatı onaylamamış uzak kalarak. Ben çabuk toparladım allahtan, "artık iyi bir insanım ya" :) hepsi annem ve babam sayesinde. Eeee kolay mı onlar yetiştirdi beni. Hem de beni yani! Neyse konuyu dağıtmayayım. Benim babam benim en yıkılmaz kalem oldu hep, o kadar ki en büyük rakibimdi de ergenliğimde. Benim bir Müge Ablam var, ömrü uzun uzun uzun, mutlu mutlu mutlu olsun. Ben her dellendiğimde ona kaçardım o zamanlar, klasik babam beni anlamıyor, ben bu dünya için çok fazlayım bla bla bla! Billur çağı halleri. O bana demişti ki sen bu babanla olan kavganı bitirdiğin gün huzura kavuşacaksın. Gerçekten de öyle oldu. Ben babamla kavga etmeyi ( kendi içimde) bırakıp, onu kabul ettiğim gün ( Bu da ruhani anlamda yoksa ne haddime benim bu dünyaya gelmeme vesile olmuş, benim uykusuz zamanlarımı çekmiş, kakamı temizlemese de anneme bu konuda yol göstermiş, en azından kakamı yaptığımı söylemiş, bana bisiklete binmeyi, kayak kaymayı, renkleri, sayıları öğretmiş, ödevlerimi yaparken sabırla yanımda olup kendi cebir dünyasını bana aşılama çalışmış ve burada sayamayacağım maddi ve manevi her türlü durumu sadece ben bu dünyaya hazır olayım diye hazırlamış bir insanı gerçek anlamda kabul etmem) hayat, insanlar, aslında her şey daha güzel oldu benim için. Ben bir trafik kazası geçirmiştim zamanında, ruhu şad olsun rahmetli Murat Faks dostumu anmadan geçmeyeceğim bu konuyu. O zaman acil serviste babamın gözlerindeki endişeyi hatırlıyorum hayal meyal. Şimdi kendi oğlum olduktan sonra yaşadıkları endişeyi anlıyorum aynı zamanda. Annemin ölmediğimi anladığı, benim acıdan attığım çığlıklarımı ne kadar şükürle dinlediğini doktora söylediğini duyduğum zamanları hatırlıyorum, anlıyorum, ben de şükrediyorum. Bu konuya girdim bir şekilde duygusallaştım ama bunlar da hayatımızdan parçalar, dün gibi net her dakikası hafızamda. Bunu belki bir başka yazıda detaylandırmak üzere konumuza, BABAM'a dönüyorum şimdi. Bu yazıyı neden yazdım, geçen hafta babam hasta oldu, çok şükür geçici bir hastalık ama bunca yılda ilk defa babamı hasta olduğu için yatarken gördüm. Canım iki gün yataktan çıkamadı, ateşi çıktı, bir anda babam küçük bir oğlan çocuğu oldu ben de annesi. aaaaaaaaaa bir baktım anneme talimatlar veriyorum, Ateşi çıkarsa üzerini çok örtme, üşüyorum der dinleme, gece ateşi çok yükselirse 36-37 derece suda (ılık) bir duş, bir de ateş düşürücü ver.Ben biliyorum o kaynar suda yıkanır
 (aynı benin gibi) duşa girerse kontrol et suyun ısısını.  Eğer bir şey olursa ara beni mutlaka. Allah'ım sana geliyorum! İrem'e bak sen. Sabah kalktım babam nasıl oldu acaba diye. İyi olana kadar da hiç çıkmadı aklımdan. Yani diyeceğim o ki, babalar özeldir! Bazen baba, bazen çocuk, bazen arkadaş, bazen dost, bazen düşman. Ama baba babadır arkadaş işte! Görüşsen de, görüşmesen de, küssen de, küsmesen de, sevsen de sevmesen de, onun için ölsen de, ölse umurunda olmasa da,  baba babadır işte! Benim babam canım, ciğerim, nefretim, sevdiğim, kavga ettiğim, kollarında dinlendiğim, küçükken bacaklarının arasında ellerimi, ayaklarımı ısıttığım, annem izin vermediğinde bir şeye, koşarak izin kopardığım, para istediğim, belki hakkını yediğim, sonra hakkını verdiğim, uğrunda can vereceğim, uğruna can vereceğim, oğlumun dedesi, ailemizin bir tanesi!!! Bu yazı da böyle oldu, ne de güzel oldu!!! Tüm babalara olsun!!

Babam ve Oğlum!

5 yorum:

  1. Ne kadar güzel yazmışsın İrem. Ben de çok duygulandım. Allah onları başımızdan eksik etmesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin Sibel'cim.Çok teşekkür ederim.

      Sil
    2. irem çok güzel ve gerçekçi yorumlamışsın bende bir erkek evladı olarak katılıyorum çünkü benzer çekilllerde yaşıyorum bunu babacım bi tanedir ona kızdıklarım bende dolu dolu var onu çok seviyorum ama bunu dile getirmek sanki büyüyü bozar ve şunu öyle net hissediyorumki ona onu kaybbettiğim zaman seni çok seviyorum babacığım diyebileeğim o duymadan yani... işte bizimkide böyle bir ilişki babacım hayatta ve dimdinç şuanda ama istesemde söyleyemiyorum bunu adap böyle yaptı bizi...

      Sil
    3. Biz direk söylemesek de onlar biliyorlar merak etme derim ben :)Yazımda da dediğim gibi "baba" onlar..bilirler...

      Sil