17 Ocak 2016 Pazar

İşte büyük gün geldi çattı!

Eveeeetttt, Beren artık abi olacağını biliyor. Bunun tam olarak ne anlama geldiğini ortada görebildiği bir bebek olmadığı için çok anlıyor olmasa da kavram olarak birşeyler kafasında oturmaya başladı. En azından birşeyler değişecek onu hissediyor.

Benim Derin'i sezeryan ile doğuracağım en başından belliydi. Ortalama tarihimiz de belliydi. Tüm hazırlıkları yaptık, işte elden geçirilecek eski bebek eşyalarına bakıldı, yeni alınacaklar alındı falan şimdi artık Beren'e kardeşi geleceği zaman benim evde bir süre olmayacağımı nasıl anlatacağımıza geldi.

Her çocuğun kendine göre kabulleniş yöntemleri var mutlaka, kimi çocuk oldu bittiye getirilerek daha ne olduğunu anlayana kadar oyalanıp gidiyor, kimisi de (Beren gibi) herşey ince ayrıntısına kadar önce anlatılırsa olay anında soğuk kanlı olabiliyor. Sürprizlerden hiç hoşlanmaz cinslerden bizimki. Zaten doğum yaklaşırken arada kardeş geleceği zaman doktora gidileceği, onların kardeşini bize getireceği, benim doktorlar ne zaman izin verirse eve geleceğim konuları açılıp açılıp kapanıyordu. Artık doğuma bir iki kala karşılıklı oturup konuşma zamanı geldi. Daha önceki yazımda olduğu gibi olayı ne kadar normal gösterebilirseniz çocuk da o kadar çabuk kabullenebiliyor. Hani kardeşinin olması çok matah bir şey değil, normal, herkesin kardeşi var zaten, işte babanın, annenin, anneannenin vb.

Hastaneye gideceğimiz gün Beren'in mutlaka okulda olması gerektiği üzerinde hem fikir olduk. Çünkü çocuklar tüm duyguları hem kapıyorlar, evde kiminle kalırsa kalsın bir endişe duygusunun içinde kalacağı için gününü mümkün olduğunca normal geçirmesine özen gösterdik. Yalnız sabah okula hala ve teyze ile gideceğini, sabah bizim bir işimiz olduğu için erkenden çıkacağımızı söyledik. (Bu arada kardeşi almaya gidiyoruz asla denmeyecek bir gün önceden yoksa ne okula gitmek isteyecektir ne de gününü normal yaşayabilecektir, sadece işimiz var yeterli) Akşam da Beren'i okuldan babası aldı. Benim şansım ben hastanede annemle kaldım, böylece Burak Beren'le evde olabildi. Evde hala, babanne, büyükbaba da vardı. Okuldan alırken de artık kardeşinin geldiğini, benim doktorlarla olduğumu söyledi Burak ve hastaneye geldiler. Pedagogumuz eğer kendimi iyi hissedersem Beren'in ilk gün gelmesinin iyi olacağını söylemişti. Akşam kuzucum geldi, ilk karşılaşma anında zaten duygular şelale, ağla ağla :)) Onun yüzündeki şaşkın ifadeyi hayatım boyunca unutamam! Bu arada Derin, Beren geldiği zaman odada değildi. Bu önemli bir ayrıntı.

Okuldan geldiğinde ilk karşılaşmamız




Sonrasında Derin geldi, tabi ilgi hep Beren'in üzerindeydi. Hediye önemli, Beren'in o zaman çok istediği Lego Batman setini almıştık biz kardeşin senin için getirdi diye. Tabi ki de dikkat dağıtıcılar ne olursa olsun Beren hep temkinli, hep  gözlemci... (Ayyy düşündüm de şimdi yine, kıyamam yaa ben ona)

Derin ile ilk karşılaşma


Konuyu çok dağıtmayacağım bizim o gün yapmış olduğumuz en büyük hata, tüm detayları en ince ayrıntısına kadar anlatmış olduğumuzu sanıyorduk, ama biz Beren'e hastaneye geldikten sonra eve döneceğini söylemeyi atlamışız. Zaten çok uzun kalmaması gerekiyordu kardeşini gördü, tekrar  götürdüler onu bebek odasına, biz de birlikte biraz daha vakit geçirdik, gitme vakti geldiğinde kıyameti kopardı Bero. Siz siz olun bunu da önceden mutlaka söyleyin. Ağlaması sadece arabaya binene kadar sürmüş ama ben kendimi çok kötü hissetmiştim. Zaten lousayım :))

Ertesi gün gideceğini bilerek geldi yeniden, ben çok daha iyiydim, fotoğraflar çekildi, ben artık ayaktaydım. Sonrasında yarın artık anneyi ve kardeşini almaya geleceğiz diyerek hastaneden sorunsuz gittiler. Son gün de zaten hep birlikte hastaneden çıktık.

İlk dokunuş


Bir sonraki yazım da evde neler yaşadık, ilk günler adaptasyon süresini nasıl yönettik, ben 35 bin parçaya nasıl bölündüm onları anlatacağım :))















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder